Caner’in Hayal Dünyasını Yeniden Keşfi Hikayesi
Kasım 4, 2024Bir zamanlar şirin bir kasabada yaşayan 5 yaşında küçük bir çocuk varmış. Bu çocuğun adı Caner miş. Caner, anaokuluna gidiyormuş ve okulunu çok seviyormuş. En çok sevdiği şeylerden biri de masal dinlemek ve hayal kurmakmış. Her zaman kurduğu hayallerle ilgili oyunlar oynarmış. Caner, tablet ile pek oyun oynamazmış, ilgisini çekmezmiş.
Günlerden bir gün Caner ve annesi, komşularına misafirliğe gitmişler. Orada Caner’in yaşlarında iki erkek çocuğu daha varmış. Caner, arkadaşlarının yanına gittiğinde onlarla oynamak istemiş. Ama çocukların ellerinde tablet varmış ve Caner ile oyun oynamak istememişler. Caner bir süre tek başına arabalarla, legolarla oynamış fakat bir süre sonra sıkılmış ve arkadaşlarının yanına gidip oturmuş. Arkadaşlarının oynadığı oyuna dikkatli bir şekilde bakmış ve oyun çok ilgisini çekmiş. Arkadaşlarından ona da öğretmelerini istemiş. Çocuklar nasıl oynadıklarını Caner’e de göstermişler. Caner çok sevmiş tabletteki oyunu. Eve gittiğinde annesinden oyunu tablete yüklemesini istemiş. Annesi de Caner’i kırmamış ve oyunu yüklemiş ama günde yarım saat olarak izin vermiş. Caner artık okuldan gelip, yemeğini yiyip direk tabletiyle oynuyormuş. Tablet saati bitince de uyuya kalıyormuş. Bu süreç bir süre devam etmiş, Caner artık ne masal dinliyor ne de hayal kuruyormuş. Tabletine yüklediği bir oyun, onun bütün vaktini almaya başlamış. Günlerden bir gün Caner’in öğretmeni sınıfa yeni bir kitap getirmiş ve onu okumaya başlamış. Bu kitap bir masal kitabıymış. Bütün çocuklar heyecanla masalı dinliyor, hayaller kuruyormuş. Caner ise eskisi gibi odaklanamıyor, hayal kuramıyormuş, cümleleri bile anlamakta zorlanıyormuş. Yaşadığı bu durum küçük çocuğu rahatsız etmiş. Eve gittiğinde hemen odasına koşmuş, günlerdir oyuncaklarıyla oynamadığını fark etmiş. Masal kitapları ise kitaplığın üstünde tozlanmış. “Eskiden ne kadar çok oyun oynuyordum, kitapları inceliyordum. Her gün annem ve babama masal okutuyordum, derin hayallere dalıyordum” diye düşünmüş. O an, hayal kurmanın ve oyun oynamanın onun için ne kadar önemli olduğunu hatırlamış.
Caner’in artık aklı başına gelmiş ve kendisini tablet oyunlarına kaptırdığı için çok üzülmüş. O günden sonra her gün tablet ile oyun oynamak yerine, eskisi gibi masal kitaplarını incelemeye, annesine ve babasına masal okutturmaya, oyuncaklarıyla oyun oynamaya başlamış. Eski alışkanlıklarını yaptığında ne kadar mutlu olduğunu fark etmiş. Bir daha saatlerini tablette geçirmemiş, canı istediğinde sadece haftada bir kez tablet ile oynamış. Bu hikayede burada bitmiş.
Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.