Çiko ve Odasının Masalı
Aralık 31, 2022Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşayan küçük bir maymun varmış. Bu maymunun adı Çiko imiş. Çiko annesi ve babası ile ağaçtan evlerinde mutlu bir şekilde yaşarlarmış. Fakat Çiko biraz dağınık birazda pasaklıymış. Odasını sürekli dağıtır annesinin “Odanı toplar mısın?” ricasını hep geri çevirirmiş.
Günlerden bir gün Çiko’nun en yakın arkadaşı olan Maylo arkadaşını ziyarete gelecekmiş. Çiko’nun annesi bunu duyunca Çiko dan odasını toplamasını istemiş ama Çiko annesini dinlememiş. Gün içerisinde Maylo arkadaşının evine gidince odasına girmiş ve gözlerine inanamamış. Çiko’nun odası çok dağınıkmış, yerlerde çöpler, kırık oyuncaklar, dağınık yatak. Çocuklar için oynayacak hiçbir alan kalmamış. Maylo bu görüntüye ve kokuya daha fazla dayanamadan odadan çıkmış. “Özür dilerim Çiko ama odada daha fazla kalamadım. İstersen gel bize gidelim benim odamda oynayalım” demiş. Çiko bu duruma biraz üzülmüş ama eli mahkûm arkadaşının teklifini kabul etmiş ve Maylo’nun evine gitmişler. Maylo’nun odası tertemizmiş. Her şeyin yeri belli, bir çöp yok, yatağı toplu ve odası misler gibi kokuyormuş. Oyun oynadıktan sonra evine dönmek için yola çıkan Çiko yolda çok düşünmüş. Hemen eve gidip odasını toplamaya karar vermiş. Eve gittiğinde Çiko bu sefer annesinden sert bir azar işitmiş. Bunun üzerine Çiko hemen odasına girmiş ve kısa sürede odasını tertemiz hale getirmiş. Annesini çağırıp odasını gösteren Çiko aldığı övgüden çok memnun kalmış.
Çiko odasını topladığında yaptığının büyük bir yanlış olduğunu anlamış. O günden sonra Çiko odasını toplamayı alışkanlık haline getirmiş. Arkadaşları geldiğinde de tertemiz bir oda ile karşılaşmış. Masal da burada bitmiş.
Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Çok kısaydı biraz daha uzatılabilir
Ezgi E nin masal ve hikayelerini gerçekten çok beğendim.pedogojik anlamda tam da istediğim gibi.cocuklarin hassasiyetleri göz önünde bulundurularak,özenle yazıldığı çok belli.ikizlerim dinlerken “bu hikâyeler çok güzelmis”deyip durdular