Doğan’ın Doğa Keşfi Hikayesi

Doğan’ın Doğa Keşfi Hikayesi

Mart 27, 2025 0 Yazar: Ezgi E.

Doğan, on yaşında ve tam bir teknoloji bağımlısı bir çocukmuş. Telefonu elinden hiç düşmez, arkadaşlarıyla bile yüz yüze konuşmak yerine mesajlaşarak sohbet edermiş. Bilgisayar oyunları, videolar ve sosyal medya onun için o kadar önemliymiş ki bazen yemek yemeyi bile unutuyormuş. Annesi ve babası, Doğan’ın sürekli ekrana bakmasından ve gerçek hayatı kaçırmasından endişeleniyormuş.

Bir gün, ailesi onun için büyük bir sürpriz hazırlamış. Cumartesi sabahı, Doğan her zamanki gibi telefonunu eline alıp oyun oynamak istemiş ama bir şey fark etmiş: Telefonunun şarjı bitmiş ve şarj aleti yerinde yokmuş! Hemen annesine seslenmiş: “Anne! Şarj aletimi gördün mü?” Annesi gülümseyerek “Bugün teknoloji detoksu yapıyoruz!” demiş. Doğan şaşırmış, ne olduğunu tam olarak anlamamış. “Teknoloji detoksu mu? O da ne?” Babası söze girmiş: “Bugün telefon, tablet ve bilgisayar yok. Doğa ile iç içe olacağız, harika bir gün geçireceğiz!” Doğan hemen itiraz etmiş: “Ama ben oyun oynayacaktım! Arkadaşlarımla turnuva yapıyorduk!” Babası gülerek omzuna dokunmuş: “Bugün gerçek dünyada daha eğlenceli bir oyun oynayacağız!” Doğan biraz somurtmuş ama mecburen hazırlanmış. Ailesiyle birlikte büyük bir orman parkına doğru yola çıkmışlar. Ormana vardıklarında, Doğan önce biraz sıkılmış. Telefonu olmadan ne yapacağını bilememiş. Ama sonra babası ona bir oyun önerisinde bulunmuş: “Hadi bakalım Doğan, şu ağaçlardan kaç tanesinin adını biliyorsun?” Doğan çevresine bakmış. Ormanda pek çok ağaç varmış ama adlarını bilmiyormuş. Babası, meşe, çam ve kestane ağaçlarını göstermiş ve özelliklerini anlatmış. Doğan bunları öğrenmekten hoşlanmış ama yine de oyunlarına dönmek istemiş. Sonra annesi bir kelebeği işaret etmiş: “Bak Doğan! Bu kelebek bir kaplan kelebeği. Çok güzel değil mi?” Doğan, kelebeğin turuncu-siyah desenlerine bakmış. Bir anda aklına gelmiş: “Bu kelebek ne kadar güzel! Keşke fotoğrafını çekebilseydim…” Sonra annesi ona bir fikir vermiş: “Telefon olmadan da bir şeyi unutmayabilirsin. Onu zihnine kaydet!” demiş. Doğan buna gülmüş ama kelebeği ve ağaçları aklında tutmaya çalışmış. Bir süre sonra dere kenarına ulaşmışlar. Babası ve kardeşi küçük taşlar toplayarak suya atmış. “Kim daha uzağa atacak?” diye bir yarış başlatmışlar. Doğan da hemen katılmış ve kendini kaptırmış. Sonra annesi piknik sepetini açmış ve harika sandviçler çıkarmış. Doğan, açık havada yemenin ne kadar güzel olduğunu fark etmiş. Hatta telefon olmadan yemek yemenin daha keyifli olduğunu anlamış.

Doğan’ın Doğa Keşfi Hikayesi

Yemekten sonra babası bir hazine avı oyunu önermiş. Ormanda ilginç yapraklar, taşlar ve meşe palamutları bulmaları gerekiyormuş. Doğan ve kardeşi büyük bir heyecanla araştırmaya başlamış. “Bulduuum!” diye bağırmış Doğan, kocaman ilginç şekilli bir yaprak bularak. Kardeşi ise parlak bir taş bulmuş. Birlikte keşfetmek çok eğlenceliymiş! Eve döndüklerinde, Doğan’ın telefonu aklına bile gelmemiş. O kadar güzel vakit geçirmiş ki saatlerin nasıl geçtiğini fark etmemiş. Babası ona gülümseyerek sormuş: “Ne dersin Doğan, teknoloji olmadan eğlenebiliyor muyuz?” Doğan heyecanla cevap vermiş: “Kesinlikle! Bence her hafta sonu doğa günü yapalım!” Annesi ve babası mutlulukla ona sarılmış. O günden sonra Doğan, doğayla vakit geçirmeyi ve keşif yapmayı çok seven bir çocuk olmuş. Artık telefonuna bağımlı değilmiş çünkü gerçek dünyada keşfedilecek çok daha güzel şeyler olduğunu öğrenmiş. Ve böylece, Doğan’ın doğa macerası başlamış. Bu hikayede burada bitmiş.

Miniklerimizin ilgisini çekebilir;  Kardeşlerin Köy Gezisi Hikayesi

Daha fazla uzun hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.