Kamp Yapan Kardeşlerin Hikayesi
Mart 26, 2023Duru, Ayşegül ve Liva doğayı çok seven üç kardeşmiş. Her gün evlerinin bahçesine çıkar, çiçeklerini sularlar, kedilere mamalarını koyarlar ve çimlerini üzerinde saatlerce vakit geçirirlermiş. Her hafta sonu piknik sepetlerini hazırlayıp ormana giderlermiş. Anne ve babaları kızlarının bu huylarını çok sever, onlar da ellerinden geleni yaparlarmış.
Günlerden bir gün üç kardeş televizyon izleme saatlerinde bir izci çizgi filmini izliyorlarmış. Orada ki çocukların ateş yakması, çadır kurması ve yollarını bulması kızların çok dikkatini çekmiş ve ailelerinden bir gecelik kampa gitmek istemişler. Anne ve babaları da kızlarını kırmayıp Bolu’ya kampa gitmeye karar vermişler. Üç kardeş çok heyecanlanmış ve çantalarını hazırlamak için odalarına gitmişler. Çantalarına bir el feneri, bir düdük, bir şişe su ve birkaç parça kıyafet koymuşlar. Anne ve baba da çadır kampı için bütün gerekli eşyaları ayarlamışlar ve sabahın erken saatlerinde ailecek yola çıkmışlar. Kızlar yolda en sevdikleri şarkıyı söylüyorlarmış. Bir süre sonra yorulmuşlar ve uykuya dalmışlar. Uyandıklarında kamp alanına gelmişler ve heyecanla arabadan inip çadırı kurmuşlar. Annesi kahvaltıyı hazırlarken baba ve kızları da ormanda yürüyüşe çıkmışlar. Fakat bir süre sonra yollarını kaybetmişler ve ne yapacaklarını bilememişler. Babası biraz ileri de bir ev görmüş ve kapısı çalmış “Merhabalar, kızlarımla yürüyüşe çıkmıştık fakat yolumuzu kaybettik, bize yardımcı olabilir misiniz?” diye sormuş. Kapıyı açan yaşlı adam “Tabi ki de evladım bir dakika” demiş ve içeriye gidip bir kâğıt parçası alıp gelmiş. Yaşlı adam gitmeleri gereken yolun haritasını çizip kızlara vermiş. “Doğru izleri bulursanız gideceğiniz yere gidebilirsiniz” demiş. Baba ve kızları başlamışlar haritayı incelemeye. İlk olarak oldukları yeri bulup işaretlemişler ve işaretli yere doğru gitmişler. Doğru yerde olup olmadıklarını anlamak için isimleri yazan ağaç türlerine çevrelerinde bakmışlar ve doğru yerde olduklarını anlamışlar. Biraz ileri de bir dere olması gerekiyormuş ve sessizce dinleyip derenin şırıltısını duymuşlar. Doğru yolda oldukları için de çok mutlu olmuşlar. Kızlar dereye geldiklerinde yüzlerini yıkamışlar ve yollarına devam etmişler. Haritanın sonuna geldiklerinde gerçekten annelerinin olduğu yeri bulmuşlar ve koşarak annelerine sarılmışlar. Uzunca yol yürüdükleri için hemen kahvaltı yapmışlar, daha sonra bir saat kitap okuyup tekrar yürümüşler. Bu sefer ormanın haritasını yanlarına almışlar ve kaybolmamışlar. Akşam olduğunda babaları ateşi yakmış ve ateş başında şarkılar söylemişler. Üşüdüklerinde ise çadırlarına girip uyumuşlar.
Duru, Ayşegül ve Liva bu çadır kampını çok sevmişler doğa ile iç içe olmak onları çok mutlu etmiş. Ertesi gün akşam üstü eşyalarını toplayıp evlerine gitmişler. Pazartesi günü de okulda öğretmenlerine ve arkadaşlarına yaşadıkları tecrübeleri anlatmışlar. O günden sonra her hafta sonu ailecek kampa gitmişler ve doğa ile iç içe olmanın mutluluğunu yaşamışlar. Bu hikâyede burada bitmiş.
Hikâye okumayı seviyorsanız Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.