Keloğlan Saraylı Masalı

Keloğlan Saraylı Masalı

Eylül 21, 2022 0 Yazar: Misafir Yazar

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur zaman içinde develer tellal iken pireler berber iken anasıyla köyünde yaşayan bir kel oğlan varmış. Anacığının kel oğlum diye sevdiği bu çocuğun adı köyde “Keloğlan” diye kalmış. Keloğlan biraz saf kalpli kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan pek de çalışmayan tembel bir çocukmuş.

Keloğlan’ın evlilik çağı gelmiş çatmış annesi başlamış söylenmeye “A benim kel oğlum, keltoş oğlum sana kim neden kız versin çalış oğlum ” dermiş sürekli. Keloğlan’ın cevabı hep aynı “Anaaaaa boş yere dert edersin bu oğlunu kendine, senin oğlun padişahın kızını alacak bak görürsün” demiş. Anası hiç inanmasa da duyduklarına evlat can sonuçta “E haydi oğlum getir gelinimi” dermiş. Keloğlan “Bu iş böyle olmayacak ben gideyim padişahtan kızını isteyeyim” demiş düşmüş yollara, az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş en sonun da şehre varmış. Şehre gelince birde ne görsün davullar çalıyor tellallar bağırıyor; “-Duyduk duymadık demeyinnnn!!! -Peynir ekmek yemeyinnn!!! -Padişahın güzel kızı Sima Hatun için ülkenin en akıllı adamı aranıyor. Padişah kızını en akıllı kişiye vereceeeek!!!” Bu fermanı duyan Keloğlan durur mu ülkenin en akıllısı benim demiş tutmuş sarayın yolunu.. Ertesi gün çıkmış padişahın karşısına.. Padişah üstü başı yamalı Keloğlan’ı görünce karşısında “Bu ne cüret” demiş “Sen misin benim  kızıma talippp!!!” Diye hiddetlenmiş. Keloğlanın cevabı net “Padişahım aklım başımda kıyafetimden sanane.” Padişah duyduğu cevaba sinirlenmekle birlikte sesini de çıkaramamış adam haklı diye düşünmüş sonuçta en akıllı kişiyi arayan benim neyse zor sorarım geçemez sınavı diye düşünerek “Tamam başlayalım senden bir şey isteyeceğim yaparsan kızım senindir. Çok uzak bir memlekette şifalı bir su var o suyu kovaya doldurup buraya getirebilirsen sınavı geçersin” demiş.

Keloğlan Saraylı Masalı

Keloğlan şaşırmış bunun neresi zor diye düşünmüş, almış kovayı düşmüş yola. Az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş şifalı göle ulaşmış kovasını doldurmuş dönüş yoluna koyulmuş yolun yarısına gelince bir bakmış kova boş meğer padişahın Keloğlan’a verdiği kovanın altı delikmiş. Keloğlan gerisin geri göle dönmüş tekrar kovayı doldurmuş yolun yarısında gene kova boş. Bu iş böyle olmaz bir hal çaresi düşünmem lazım derken aklına çam sakızı gelmiş ağaçlardan sakız toplayıp kovanın altına yapıştırmış tekrar kovayı doldurup sarayın yolunu tutmuş. Keloğlan elinde bir koca su ile saraya varınca padişah şaşkınlığını gizleyememiş ama bu nasıl olur kova delikti demiş. Keloğlan padişahın hilesini erken fark edip kovayı tamir ettiğini anlatınca padişah çaresiz kızını keloğlana vermek zorunda kalmış. Anasının Keloğlanı artık olmuş saraylı.. Masal da burada bitmiş.

Miniklerimizin ilgisini çekebilir;  Yavru Kediler ve Küçük Kurt Masalı

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.