Nila’nın Muhteşem Kalbi
Aralık 9, 2024Ilık bir bahar günü Nila okula gidecekti. Nila’nın annesi Betül Hanım veterinerdi. Babası Arda Bey ise polisti. İşlerini çok severek yapıyorlardı. Bugün ilk ders fen bilimleriydi. Nila‘nın en sevdiği dersti. Bu yüzden hemen kahvaltısını yapıp okula gitmek istiyordu. Hiç oyalanmadan kahvaltısını bitirip hazırlandı. Artık okuluna gidebilirdi. Annesi çoktan kliniğe gitmişti.
Bu sabah onu babası okula bırakacaktı. Arabanın camından etrafı izlemek çok güzeldi. Tam okulun kapısına varmışlardı ki yolda yavru mu yavru minik mi minik sarı tüylü mavi gözlü tatlı mı tatlı bir kedi gördü. Ama yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Heyecanla babasına “Aaa baba yavru kediyi gördün mü? Ön ayaklarıyla sürünerek yolun karşısına geçmeye çalışıyor. Arka ayakları yaralanmış ona bir araba çarpmış olmalı. Hemen annemi arayalım o yardım eder.” Tamam kızım diyerek söze girdi babası ve annesini aradı. Durumu anlattı. Annesi: “klinikteyim hemen getirin bana yavruyu” dedi. Tamam diyerek telefonu kapattı ve kızına sordu. “Nilacığım annen klinikteymiş istersen birlikte gidebiliriz ama fen bilimleri dersine yetişemeyebilirsin.” “Olsun babacığım. Haydi kediyi iyileştirelim! Yeni rota annemin kliniği….” “Peki kızım tabii ki dedi ve kediciği arabaya alıp yola koyuldular. Yol boyunca Nila kediciği kucağından indirmedi. Başını okşayıp acısını sevgisiyle dindirmeye çalıştı. Kliniğe vardıklarında annesi onları kapıda karşıladı. Kediyi alıp içeriye girdi. Nila ve babası koltuklara oturup beklemeye başladılar. Zaman bir türlü geçmiyordu. Nihayet annesi yanlarına geldi. Kedi küçük bir ameliyat geçirmiş bir süre dinlenmesi gerekiyormuş ve ona çok iyi bakılmalıymış. Sonrasında da bir süre yürüteç ile hayatına devam edecek ve sağlığına yeniden kavuşabilecekmiş. Nila annesine üzgün bir şekilde “ama anne bu kedi sahipsiz ona kim iyi bakacak ya iyileşemezse…” deyince annesi kediciğe iyileşene kadar bakabileceklerini söyleyince Nila çok mutlu oldu. “Hadi siz okula gidin akşam evde konuşuruz’ dedi. Nila okula geldiğinde arkadaşları 4. derste idi. Öğretmeni Melek Hanım , Nila’ya sordu “Neden bu kadar geciktin?’ Nila ise baştan sona neler yaşadığını anlattı. Melek Hanım sınıfa dönüp, “Madem öyle bizde bir sonraki dersimizde o kediye ve diğer sokaktaki dostlarımıza yuva yapalım ne dersiniz?” Çocuklar hep bir ağızdan: “Yaşasın… yuppiii ..yaşasınnn!” Diye bağırdılar. “Çocuklar biraz sessiz yoksa vazgeçebilirim” dedi Melek Öğretmen. Sınıftan çıt çıkmadı. Biranda sessizlik oldu. Derse devam ettiler. Teneffüs zili çaldığında ilk defa çocuklar ders zili çalsın diye dua ettiler. Çocuklar için o dakikalar 24 saatmiş gibi geliyordu. Nihayet ders zili çaldı, çocuklar gerekli malzemeleri masalarına koymuş yerlerine oturarak sessizce öğretmenlerini bekliyorlardı. Öğretmenleri sınıfa girdi. Çocukları hazır ve sessiz görünce çok mutlu oldu. Ne yapacaklarını anlattı ve herkes çalışmaya başladı. Çok güzel bir iş çıkardılar ve öğretmenleri tüm çocukları tebrik etti. Çocuklar yaptıkları kedi evlerini yaşadıkları evlerin kapısına koyacaklardı. Nila da yaptığı kedi evini annesine göstermek için önce eve götürdü. Nila eve girince ne görsün kedicik evde. Annesinin yaptığı yürüteçle yürümeye başlamış bile. Nila çok mutluydu annesinin boynuna sarıldı. Annesi kedi bir süre bizde kalacak ona iyi bak olur mu dedi. “Yaşasın hep bir hayvan sahiplenmek istiyordum” dedi. Nila kedicikle zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Ona kitap okudu, onun resmini yaptı, tüylerini taradı kuaförcülük oynadı, yemeğini, suyunu, ilaçlarını verdi. Ve beraber yatıp uyudular. Günler böyle geçti. Kedi iyileşiyordu. Yakında misafirlik bitecekti. Bu yüzden Nila biraz üzgündü. Kedinin de bir ailesi vardı onu bekleyen. Nila’nın aklına bir fikir geldi. Kediyi okula götürüp müdüre okulda kalıp kalamayacağını soracaktı zaten ailesi de okul dışında yaşıyordu ve okula gelen bir araba bu kediye çarpmış kediyi yaralamıştı. Böylelikle hem kedicik hem ailesi güvende olacaklardı. Ama ilk önce annesinden izin almalıydı. Hemen annesine sordu. “Anneciğim kediyi okula götürebilir miyim?” “Kızım önce öğretmenin ve müdürüne sorarsan neden olmasın?”
Nila bu habere çok sevindi. Hemen hazırlandı, kahvaltısını etti. Annesi onu okula bıraktı. Kliniğe geçti. Okula varınca ilk işi Melek Öğretmenle konuşmak oldu. Öğretmeni fikre sıcak baktı. Teneffüste müdür beye sormalısın dedi. Teneffüs zili çalınca hemen müdür beyin yanına gitti. Müdür bey biraz kararsızdı ama sonunda oda izin verdi. Kedicik artık ailesi ile birlikte okul bahçesinde güvende ve onu seven çocukların sevgisiyle yaşayacaktı. Akşam annesi ve babası bu habere çok mutlu oldular. Yaptığı kedi evi ve aldıkları mamalar ile birlikte kediciği ertesi gün okula götürdüler. Kediciğin annesi ve kardeşleri de hemen yanına geldiler kediciği çok özlemişlerdi. Yeni evlerini hemen sevdiler. Artık teneffüslerde yanlarına gidip kediciği sevebiliyordu. Suyunu mamasını hiç ihmal etmiyorlardı.
Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.