Oduncu İle Kartal Masalı
Aralık 16, 2022Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; develer tellal iken, pireler berber iken uzak bir ülkenin yüksek dağlarında odunculuk yaparak geçimin sağlayan kimsesiz genç bir adam varmış. Bu genç adam herkese, etrafındaki bütün canlılara yardım etmeyi çok severmiş. Kendi garibanlığına bakmadan, kestiği odunları satarak kazandığı üç beş kuruş parayı, kuşlara yem, kedilere ciğer, köpeklere kemik alarak harcarmış.
Onu gören bütün kuşlar en güzel şarkılarını onun için söyler, kediler ve köpekler neşe içinde kuyruklarını sallayarak peşinden yürürmüş.
Günün birinde bu genç adam ormandaki kuru ağaçları kesip sırtına yüklendikten sonra köyüne dönerken avcılar tarafından tuzağa düşürülmüş bir kartal görmüş. Kartal o kadar heybetli ve güzelmiş ki, genç adam bir süre ona öyle bakakalmış. Kartalın acziyet içinde kıvranması oduncuya çok dokunmuş. Onu takıldığı ağlardan kurtarmak istemiş ama bir yandan da kendisine saldırmasından korkmuş.
Ama onu o şekilde bırakmaya ne gönlü ne de vicdanı el vermiş. Cesaretini toplamış ve sırtındaki odunları bir kenara bırakmış. Sonra yavaşça cebinden çıkardığı çakısıyla ağları keserek kartalı kurtarmış. Kartal minnet dolu bakışlarla göklere yükselip uçup gitmiş.
Gel zaman git zaman oduncu yine bir gün dağlara odun kesmeye gitmiş. Epece odun kestikten sonra yorulmuş ve bir kayaya sırtını dayayıp oturmuş. Hava o kadar sıcakmış ki, başına güneş geçmesinden korkan oduncu, şapkasını başına takmış.
Takmış takmasına ama daha birkaç dakika geçmeden kartalın biri gelip başındaki şapkasını kapıvermiş. Kartalın arkasından bakakalan genç oduncu, bu kartalın hayatını kurtardığı kartal olduğunu anlamış. Şaşkınlıkla oturduğu yerden kalkan genç adam kartalın peşinden koşmaya başlamış. Genç oduncu daha yerinden kalkar kalkmaz sırtını dayadığı kaya uçurumdan yuvarlanmış.
Kartal az sonra gelip, pençesiyle kavradığı şapkayı oduncunun ayaklarının dibine bırakmış. Oduncu kartalın kendisine olan can borcunu ödediğini anlamış. Çünkü iyilik eden, iyilik bulurmuş.
Derleyen: Pedagog Ercüment Eşsiz