Paylaşınca Çoğalır Masalı
Aralık 1, 2024Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde meyve ağaçlarıyla çevrili bir bahçede yaşayan üç yakın arkadaş varmış. Bu arkadaşlar cesur bir sincap, meraklı bir kaplumbağa ve sevimli bir tavşanmış. Sincap, kaplumbağa ve tavşan çok iyi anlaşırmış, her gün birlikte yiyecek toplar, akşam olduğunu yemeklerini yer, sohbet ederlermiş.
Günlerden bir gün, meyve bahçesinde ki ağaçlara hastalık bulaşmış ve ağaçlar meyve verememiş. Durum böyle olunca sincap, kaplumbağa ve tavşan yiyecek yemek bulmakta zorlanmaya başlamışlar. Ellerinde ki yiyeceklerle iki üç gün idare etmişler ama sonunda ellerinde yemekler bitmiş. Yemekleri biten arkadaşlar, yemek aramaya gitmişler. Bahçenin yanındaki ormana doğru yürümüşler. Ormanın her köşesini dolaşmışlar ama topladıkları sadece birkaç meyve olmuş. Tavşan, yorgun sincap ve kaplumbağaya dönüp:
“Arkadaşlar, bunlar çok az ama gelin paylaşalım. Birlikte yersek hepimiz doyarız.” demiş. Sincap “Ama bu sefer sana çok az yiyecek kalır ve doymazsın” demiş. Tavşan “Önemli değil, önemli olan az da olsa birlikte karnımızı doyurmak. Üstelik paylaşılan her şey çoğalır, hiç merak etmeyin.” demiş ve üç arkadaş tavşanın bulduğu yiyeceği paylaşarak yemişler. Ertesi gün, arkadaşlar tekrardan yiyecek bulmak için ormana gitmişler. Bu sefer yiyeceği bulan kaplumbağa olmuş. Akşam olduğunda kaplumbağa arkadaşlarının yanına gidip “Bugün bu kadar yiyecek buldum, sizler bir şey bulabildiniz mi?” diye sormuş. Tavşan ve sincap bulamadıklarını söylemiş. Bunun üzerine kaplumbağa “Hadi gelin benim bulduklarım bu gece karnımızı doyurur” demiş. Sincap ve tavşan, kaplumbağa çok teşekkür edip yemeklerini yemiler, o gece hepsi karınları tok bir şekilde uykuya dalmış. Ertesi gün yiyecek yemeği bulan sincap olmuş ve hep birlikte onun bulduğu yemeği yemişler. Bu süreç bir süre devam etmiş, ellerinde kalan yiyecekleri de küçük bir torbaya koyup saklamışlar. Fakat bir sabah kalktıklarında torbada ki yiyeceklerin azaldığını görmüşler. Üç arkadaş, meyvelerinin nereye gittiğini anlamak için bir plan yapmaya karar vermişler. Tavşan, sincap ve kaplumbağa birlikte ormanda iz sürmüş ve sonunda meyveleri götürenin kim olduğunu öğrenmişler: Küçük, ürkek bir kuş! Kuşun tüyleri dökülmüş, karnı açlıktan içeri çökmüş bir haldeymiş. Arkadaşlar kuşu görünce çok üzülmüşler, yiyecekleri neden aldığını anlamışlar. Tavşan “Merhaba, biz ilerde ki meyve bahçelerinde yaşıyoruz. Yiyeceklerimizin azaldığını görünce bıraktığın izleri takip ettik ve izler bizi senin olduğun yere getirdi. Yiyeceklerimizi neden aldığını anladık ama keşke bizden isteseydin” demiş. Kuş üzüntülü bir sesle “Sizden istemeye cesaret edemedim. Acaba bana kızar mısınız diye düşündüm. Günlerdir açım, kanatlarımın gücü bile kalmadı.” Sincap kuşa sevgiyle bakmış ve “Biz birbirimize destek olan arkadaşlarız. Bundan sonra istediğin zaman bizimle birlikte yiyeceklerimizi yiyebilirsin. Sen de bizim dostumuz ol.” demiş.
O günden sonra üçlü arkadaş grubu dörtlü arkadaş grubu olmuşlar. Meyvelerini birlikte arayıp bulmuşlar, her öğünü paylaşmışlar. Onların bu dostluğu bütün hayvanlara örnek olmuş. Sevgi, dostluk ve paylaşmanın hikâyesi böylece sonsuza kadar anlatılmış. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.