Tavşan Luna’nın Masalı
Kasım 20, 2021Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Luna adında bir tavşan varmış. Luna annesi ve babası ile birlikte yaşıyormuş. Luna keyfi yerindeyken annesine yardım edermiş. Ama genel de keyfi olmazmış ve annesine yardım etmezmiş. Annesi Luna dan bahçeyi süpürmesini, odasını toplamasını, sofrayı hazırlamasını ve çiçekleri sulaması konusunda yardım istermiş. Luna da söylene söylene iş yaparmış. (Halbuki anneye yardım etmenin ne kadar güzel bir davranış olduğunu bilse hiç şikayet etmez.)
Günlerden bir gün anne tavşan Luna dan bahçeyi süpürmesini ve çiçekleri sulamasını rica etmiş. Luna büyük bir isteksizlikle işleri yapmaya başlamış. Çiçekleri sularken “Keşke kuşlar kadar özgür olabilsem. Hiç bir iş yapmam, bütün gün uçarım” diye söylenmeye başlamış. Luna kendi kendine konuşurken yanı başında duran ağaçta ki kuş Luna’ya seslenmiş. “Gerçekten de bizim ki uçmak mı isterdin?” demiş. Luna “Evet, sizin gibi özgür olmak istiyorum, iş yapmak istemiyorum” demiş. Kuş “Peki o zaman ben sana yardım edeceğim. Şu şekeri al ve ye, bu şeker sihirli birden uçmaya başlayacaksın ve bu istediğin için pişman olacaksın” demiş. Luna hiç düşünmeden şekeri almış ve hemen yemiş. Bir anda kanatları çıkmış ve bir kuş gibi uçmaya başlamış. Luna şimdi çok mutlu olduğunu düşünmüş “Dünya da uçan tek tavşan benim” diye bağırarak uçmaya devam etmiş. Luna bir kuş gibi saatlerce uçmaya devam etmiş. Bir çok serçe, güvercin, karga görmüş ve bütün kuşlar onun bu haline anlam verememiş. İyi karnı acıkan Luna yemek yemeğe karar vermiş. Ama ne yiyeceğini bilmiyormuş. Çünkü ona hep annesi yemek hazırlarmış ve annesinin yemeklerini çok severmiş. Luna biraz da üşümeye başlamış ve annesi ile babasını da özlediğini fark etmiş. Yaşadığı ormana geri dönmeye karar vermiş. Fakat ormana nasıl gideceğini bilmiyormuş. Uçmuş, uçmuş, uçmuş ama bir türlü evini bulamamış. Yolda rastladığı bir kuşa yaşadığı ormanın yerini sormuş. Kuş “Orası buraya çok uzak en az iki saat uçman gerek” demiş. Luna “Peki ben ne yiyebilirim?” diye sormuş. Kuş “Etrafta bir sürü ot var onlardan yiyebilirsin” demiş. Luna “Ah olamaz. Ben normal yemek istiyorum! Meyveler, sebzeler, güzel kokulu yemekler istiyorum” demiş. Kuş “Üzgünüm ama benini terk etmek isteyen sensin. Şimdi ne bulursan onu yemelisin” demiş. Luna kuşun dediğini yapmış ve ağaçtan yapraklar yemeye başlamış. Ama bunlar annesinin yaptıkları kadar lezzetli değilmiş. “Keşke evimi bırakmasaydım. Annemi ve babamı çok özledim. Evde anneme yardım etmeyi bile özledim” diye kendi kendine söylenmeye başlamış. O anda ona sihirli şekeri veren kuş yanına gelmiş. “Hayırdır tavşan kardeş. Evini mi özledin. Yine söylenmeye başladın” demiş. Luna “Evet evimi özledim. Lütfen evime gitmem için bana yardım et” demiş. Kuş “Tamam gel benimle” demiş ve tavşanı evinin olduğu ormana getirmiş. Luna eve dönerken annesi ve babası için bir çok çiçek toplamış.
Luna, ormana geldiğinde koşarak annesinin yanına gitmiş. “Annecim bu çiçekler sizin için. Bana ne yapılması gerekse söyleye bilirsin. Bir daha asla buradan gitmek istemeyeceğim. Hem çok üşüdüm hem de sizi çok özledim. Bir de senin güzel yemeklerin olmadan yaşayamayacağımı anladım” demiş. Anne Luna’ya sarılmış ve kuşa göz kırpmış. Çünkü bu kuş ile annenin Luna’ya ders vermek için yaptığı bir oyunmuş. Luna bir daha annesinin ve babasının sözünden hiç çıkmamış. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorisine göz atabilirsiniz.